TEGV'den beni arayıp pazartesi günkü etkinliğe destek olup olamayacağım sorulduğunda, onlara bunun imkansız olduğunu söyleyip teklifi reddetmiştim. Öyle keyfimden falan değil, o saatlerde dersim olduğu için teklifi geri çevirmiştim. Tek boş günüm olan perşembe günü zaten bir etkinliğe gidiyordum ve malesef başka bir boş günüm yoktu. Telefonu kapattıktan sonra yapabileceğim bir şey olup olmadığını uzunca düşündüm. Aslına bakarsanız konuyu o an kapatabilir ve sonra da unutuabilirdim; ama yapmadım. Düşünmek beni bir sonuca vardırdı. Çarşamba günü öğleden sonra olan laboratuvar dersine artık girmeme kararı aldım ve etkinliği bu saate alıp alamayacağımı öğrenmek istedim. Birimim ve okulla konuştuktan sonra etkinliğin çarşamba gününe almıştık. İşte o gün verdiğim karar benim kendi şansımı yaratmamı sağladı. Bunu görebilmek tabii ki o anda mümkün olmuyor. Steve Jobs'un, Stanford Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı o ünlü konuşmada anlattığı ilk hikayeydi noktaları birleştirmek. O konuşmada noktaların ileriye doğru değil sadece geriye doğru bakarak b

Sonuç paragrafı yazmak şüphesiz edebiyatın olmazsa olmazlarındandır; ancak kimilerine göre çok anlamsız gelebilecek ama benim için derin anlamlar içeren bu yazıyı tamamlamak kolay değil. Korktuğum da söylenebilir aslında, onları bir daha görememekten korkuyorum belki de... Umarım yanılırım ve en azından bir kaçı beni abisi* olarak görmeye devam eder.
*Türk Dil Kurumu artık abi kelimesini de ağabey yerine kabul ettiği için bu şekilde yazılmıştır.
*Türk Dil Kurumu artık abi kelimesini de ağabey yerine kabul ettiği için bu şekilde yazılmıştır.